Bazı çocuk hastalıkları kısa sürer, bazıları da uzun bir döneme yayılır. Hastalık her yaştaki insanlar için sıkıntılıdır ve bazı ruhsal tepkiler verilir; çocuklarda ise ayrıca özgürlüğün kısıtlanmasından, oyun oynayamamaktan kaynaklanan aşırı bir hassasiyet ve bazen de bunalım görülebilir. Tecrübesiz anne ve babalar bazen panik içinde hareket eder ve bu hasta çocuk üzerinde olumsuz etki yapar. Olmayacak şeyleri tutturmak, aşırı derecede nazlanmak ve mızmızlanmak uzun süre boyunca hasta yatan çocuklarda sık görülen davranışlardır. Bu mızmızlanmaları kesmek için çocuğun her dediği yapılırsa iyileştikten sonra da aynı davranışı görmek isteyebilir. Bu yüzden hasta çocuğun makul olmayan isteklerine ‘hayır’ demeyi bilmek gerekir.
Hastaneye yatan çocuk ise normal hayatında hastaneye yatırılmak, iğne vurulmak, ameliyat olmakla ilgili şeylerle korkutulmuşsa hastaneyi iyileştirici bir mekan değil bir cezaevi gibi görebilir. 4 yaşına kadar olan çocukların annenin yokluğuna alışmaları çok zordur, bu yüzden mümkünse anne, çocuğun yanında kalmalıdır. Daha büyük çocuklar için de ailenin ziyaretlerinde kolaylık gösterilmelidir. Hasta çocuk burada ev ortamındaki bazı hürriyetleri bulamayacak ve iyice sıkılacaktır; onu oyalamak için çareler aramak gerekir. Yapılacak uygulamalar konusunda çocuğa karşı açık olmalısınız. ‘Hiç acımayacak’ derseniz ve canı acırsa çocuğun güveni zedelenir, ‘acıyacak ama uzun sürmeyecek, hem sana büyük faydası olacak’ yaklaşımı daha doğrudur.
Bir çocuğun veya yeni yetmenin uzun süreli bir sağlık sorunu yaşaması yalnızca kendisini değil bütün çevresini etkileyecek bir soruna dönüşebilir. Bu açıdan hasta eğitimi de doktor-aile-hasta işbirliği kadar önemlidir. Bu süreçte anne babada da çocuğu kaybetme kaygısından kaynaklanan şok, akut korku ve anksiyete durumları görülebilir. Ebeveynler tanıya inanmama, inkar, kızgınlık, kendini suçlama gibi davranışlar gösterebilirler. Bu durumda tedavi ekibinin çocuğun ve ailenin ruhsal durumunun farkında olması çok önemlidir. Hasta çocuk evde bakılacaksa güneş gören bir odada yatırılmalı, odası sıklıkla havalandırılıp temizlenmeli, odanın nemi ve sıcaklığı kontrol altında tutulmalıdır.
Çocuğun hastalığı ne olursa olsun günde 2 kere vücut ısısının ölçülmesi gerekir. Çocuğa ilaç verirken sakin ve yumuşak davranmak gerekir. Bu sırada hastalıkla ve ilaçla ilgisi olmayan ilgi çekici bir şeyler anlatmak çocuğun ilaç almasını kolaylaştırabilir. Çocukta ilaçtan kaynaklanıyor gibi görünen bir anormallik görülürse ilacı kesmek ve doktora haber vermek gerekir.