Özgüven hayatın her alanında ihtiyacımız olan duygudur. Bir kişinin herhangi bir konuda başarıya ulaşmak için yola koyulduğunda öncelikli olarak o işi başarabileceğine dair özgüvene sahip olması gerekir. Kişiler özgüvenlerini hayatlarında inişte oldukları dönemlerde kaybederler ve yeniden kazanmaları biraz zaman alır. Çünkü bu dönemde en büyük rakipleri kendileridir. Olumsuz, eksik giden şeylerden kendilerini sorumlu tutarlar ve içten içe sürekli kendini sorgularlar. Halbuki kötü giden her şeyin sorumlusu olmadığımızın bilinciyle hareket etmeliyiz.
Özgüven kazanmanın yolları konusundaki yazıları okuyun, teknikleri deneyin; mutlaka yapabileceğiniz şeyler vardır. Böylece güvenli olmanızı engelleyen tutum ve davranış hatalarınızı da fark edersiniz. Bu yöntemleri öğrenip hayata geçirerek önünüzdeki engellerin hiç değilse bir kısmını ortadan kaldırmanız mümkündür; bundan emin olun.
Kafamızı olumsuz düşünceler ile meşgul ettiğimizde hep bir şeyleri kaçırdığımızı düşünürüz. Bu durum hayatımızın sürekli stres içinde geçmesine yol açar. Özgüven kazanmak istiyorsanız olumlu ve umutlu şeyler düşünmeye çalışmalısınız. “Bu çok mu kolay?” diyecek olursanız, hayır, çok kolay değildir ve hatta bazen çok zor da olabilir. Ama hayata tutunmak, başarılı olmak, bir şeyler başarmak, kendine güvenmek açısından zorunludur.
Güne başladığınız sabah saatlerinde temizliğinizi, bakımınızı yapın, aynanın karşısına geçin ve içinizden keyif verici şeyler geçirin; yeni güne hazır olduğunuzu ve bugün güzel şeyler yapacağınızı / yaşayacağınızı mesela. İyi şeyler düşünmeniz iyi şeyler olacağını garantilemez ama ihtimali yükseltir. Bu düşünceler güne daha keyifli ve güvenli başlamanızı sağlar. O gün güzel işler yapar, birini mutlu eder, ofiste güzel bir performans sergilerseniz bunun için takdir edilir, iltifat alırsınız. Bu da insanın özgüvenini yükselten şeyler arasındadır.
Çevremizdeki insanların söylediklerini harfiyen yerine getirmek, her düşüncelerini onaylamak zorunda değiliz. Hayatın bize ait olduğunu unutmadan hareket etmeli, hayatımıza kendimiz yön vermeliyiz. Bu tavrımız özgüvenimizin artmasını sağlayacaktır. Özgüven kazanmak istiyorsanız “Hayır!” demeyi bilmek, öğrenmekzorundasınız. Hep başkalarına tabi olmanın ve kendi taleplerinizi hiçe saymanın sonu yoktur, bunu yaptıkça daha çok yapmanız gerekir, ta ki durum dayanılmaz hale gelene kadar. O zaman da geri adım atmanız çok zor olur, çünkü insanlar sizin hep bir kabul halinde olmanıza alışmışlardır.
Kişi kendi fikirlerine önem vermelidir. Başkasının fikirlerini almak da önemlidir ancak belirleyici olan kendi fikirlerimizdir. Yetişkin bir insansanız sizi nelerin mutlu edeceğini, nelerin size iyi geleceğini bilirsiniz. Bu konuda net fikirleriniz varsa başkalarının sizi çok fazla etkilemesine izin vermemelisiniz. İnsanları dinleyin ve dikkate alın, söyledikleri arasında işinize yarayacak şeyler olabilir. Fakat kendi istek, düşünce ve sezgilerinizi de yok saymayın.
Hep olumsuz ihtimaller üzerinde düşünen, gün içinde mutlaka kötü bir şey olacağını düşünen biriyseniz beyninizi bu konuda terbiye etmeye çalışın. Kötü düşünceler, bir dalındı mı çığ gibi büyürler, buna izin vermeyin. Bunun yerine güzel düşünceler oluşturun ve onları besleyip büyütün. Emin olun ki bu duruşunuza, bakışınıza, her şeyinize yansıyacak ve kendinizi daha güvenli hissedeceksiniz.
Sağlam bir özgüvene sahip olmak için kendi içgüdülerinize güvenmelisiniz. Örneğin üzerinize giydiğiniz bir kıyafeti kendinize yakıştırıyorsanız başkalarının ne düşündüğüne takılıp kalmayın. Kıyafetin yakıştığından da emin olun ama, zevkinizden ve moda bilginizden emin değilseniz internetteki görsellere bakarak fikir alın. Bu kararlılık, basit bir konuymuş gibi gözükse de bir özgüven göstergesidir.
Her zaman pozitif düşünceler içinde olun. Bir işe başaramayacağınızı düşünerek başlarsanız o işi başaramama olasılığı yükselir, zira, her şey bir yana; kendinize inanmıyorsunuz.
İyi düşünce beraberinde iyi sonuçları getirir. Kişinin özgüvenini kazanması ve sonra da koruması için kendini kötü düşüncelerden arındırması gerekir. Unutmayın; üstesinden gelinemeyecek iş, mesele, konu yoktur. Derler ya; “Ölüm dışında her şeye bir çare bulunur.” Yeter ki hedefe, başarıya ulaşabilecek güce sahip olduğumuzun farkında olalım ve elimizden gelen her şeyi yapalım.