Peki Ama Neden?
Çalışan ebeveynlerin en büyük sorunlarından biri,onlar işteyken çocuklarını kime emanet edecekleridir.
Güvenilir ve donanımlı bir bakıcı bulabilmek her zaman kolay olmuyor. Öyle ki bir ayda iki bakıcı değiştirenler bile var.
Bu günlerde ise yabancı bakıcılara, özellikle de Filipinli dadılara ilgi tercihlerde ilk sırada ve gün geçtikçe artıyor. Peki ama neden bu talep?
İlk etapta Filipinli çalışanı tanımanın ve onlara olan ilgi artışını anlamanın en iyi yolu, Filipinli olmayanlarla mukayese etmek olacaktır. Filipinli dadı-bakıcılar; İngilizce, tahsil durumu ve kültür kategorilerinde diğerlerinden katbekat üstün görünmektedir.
İşlerinin değerini biliyor, gayr-i ciddi davranmıyorlar. Filipinli çalışanın idaresi de çok kolaydır. Genel itibariyle üç kağıt bilmezler. Doğru ve dürüst çalışmaktadırlar.
Filipinli çalışanlar, genelde çekirdekten yetişmektedirler. Filipinli elemanlara, gelecekteki performansları açısından, cumartesi öğleden sonra ve pazar günü hiç dokunmamak önemlidir. Cumartesi gecesi (Sabado night) hep beraber oturup, sırayla karaoke yaparlar. En büyük eğlenceleri budur ve hiçbir zaman aksatmazlar.
Mürebbiye'den bakıcı'ya İş'te Filipinli Dadılar
Meşhur 'Fransız mürebbiyeler' vardı eskiden.Şimdilerde ise onların yerlerini hakkıyla aldı Filipinli çocuk bakıcıları.
Trend niçin değişti böyle?
Geç osmanlı ve ''eski Türkiye''de uluslararası bağlantıları olan, özel sektör temsilcileri ve eğitimli üst düzey bürokratların az çok ekonomik durumları iyiydi ve bu kesim medeniyetin batı'da olduğu inancı ile çocuklarının eğitiminde, mümkün olan en erken zamandan itibaren batı kültürünün etkili olmasını istiyorlardı. Bu ihtiyaç da batılı mürebbiyeliğin Türkiye'de yaygınlaşmasını beraberinde getirdi.
Çocuklarının gelişen dünyanın aydın insanları gibi düşünmesini ve yaşamasını isteyen ekonomik durumu iyi âileler, güçlerinin yettiğince, ''ağaç yaşken eğilir'' düsturu ile bebeklikten itibaren çocuklarının yetiştirilmesi işinde batılı, en çok bilineni ile Fransız mürebbiyeleri istihdam etti.
Burada amaç sadece dil öğrenmek değildi. Yabancı dili gereği gibi ve yeteri kadar öğrenebilmek, karşımıza çıkan batı medeniyeti dâiresine kolayca adapte olabilmek gayesiyle mürebbiyelere sıkça başvurulurdu. Bu mürebbiyeler eğitimlerini üstlendikleri çocukları küçük yaştan itibaren başta yabancı dil olmak üzere, musikî, el sanatları ve batılı terbiye gibi hususlarda yetiştirmeye çalışırlardı.
Peki sonra ne oldu? Zamanla konjöktör değişmeye başladı. Gelişen ve değişen dünyaya pararlel olarak ülkemizde de ekonomik durumu iyi ve anne-baba çalışan âileler artınca bu durum genele yayıldı. Artık ebeveynler küreselleşen dünyada en azından bir yabancı dilin çocukları için oldukça faydalı olabileceğinin farkındalar. İşte bu ihtiyaç da bu alanda en donanımlı çalışanlar olarak Filipinli bakıcıları öne çıkardı.
Batılı değiller fakat ingilizce konuşuyorlar. Dolayısıyla âilelerin çocuklarına, kendilerinin sağlayamadığı ingilizce konuşulan ortamı sağlayabiliyorlar. Böylece çocuklar ingilizce ile küçük yaşta haşır neşir olup, ileride ana dilleri gibi ingilizce konuşabilecek ve dünyaya açılabilecekler. Yani en azından olması beklenen bu.
Filipinli bakıcılar ile çalışanlar, çoğunun iyi bir ingilizceye sahip olduklarını ve iş disiplerinin çok iyi olduğunu gönül rahatlığı ile söylemektedir. Bir çoğu en azından bir müzik aleti çalabiliyor, sıcakkanlı ve sosyal insanlar.
Bu alanda adına ister mürebbiye, ister dadı deyin şimdilerde bulunabilecek en iyi çocuk bakıcıları onlar yani Filipinli dadılar. Bakıcı deyip küçümsemeyin bir çoğunun eğitimi akademik sayılacak düzeydedir!
Çalışkanlar, neşeliler, az biraz paragözler ama hak vermek lazım çünkü modern dünyanın en donanımlı mürebbiyeleri onlar görünmektedir...
Filipinli dadılara, kendilerine artan ilgi ve başka farklı bakıcılardan gına gelmesi sonucu, çoğunlukla öncelikli tercih sebebi olduklarından herkesin bir bildiği vardır diyerek; uçağı, vizesi, oturumu sağlık kontrolü vs. bonservisi elinde nitelikli ve donanımlı bir çalışan edasıyla evimize dâhil ettiğimiz yetenekli adalı bir çalışan da denilebilir.
İlk başlarda nasıl, anlaşabilecekmiyiz acaba bu tarz yabancı bir Filipinli bakıcıyla endişesinin, asya mutfağından muazzam yemeklere, oradan iyi bir temizliğe, dahası 2 yaşında ki çocuğun ilk hafta pili biten arabasını getirip 'it’s not working' demesiyle hafif bir gönül rahatlığına dönüştüğünü görebilirsiniz.
Filipinli bakıcıların İngilizcesi gercekten cok iyi, çocuklar onunla vakit geçirmeye basladıktan sonra hakikâten yabancı dil konusunda çok iyi ilerleme kaydettiğini memnuniyetle tecrübe edebilirsiniz.
Ahlâken çok iyi ve çok saygılılar, dillerinden 'sir-madam' eksik olmaz, bilmediklerini ögrenindiklerin de ise herşeyi yapıyorlar.