Eğer kendi işinize ya da aile şirketinde bir koltuğa sahip değilseniz bu durum hayatınızın bir noktasında mutlaka iyi geçinmeniz gereken bir patronunuz olacağı anlamına gelir. Hem kendi patronunuzla, hem de işiniz gereği ilişki kurduğunuz diğer firmaların yöneticileri ve patronlarıyla iyi geçinmek işteki başarınız ve kariyer gelişimi olanaklarınız açısından son derece önemlidir. Bu size biraz adaletsizce gelebilir, ancak patronla iyi geçinme konusunda sorumluluğun büyük kısmı, bir çalışan olarak, size düşecektir. Ancak patronla çalışan arasındaki ilişki yine de iki yönlüdür. Sizin patronunuzun iş konusundaki bilgi, deneyim, bakış açısı ve yönlendirmelerine ihtiyacınız olduğu kadar onun da başarılı olmak için sizin işinizi iyi yapmanıza ihtiyacı olduğuna emin olabilirsiniz. İş dünyasında birbirinden farklı karakteristik özelliklere sahip onlarca patron ve yönetici bulunur. Sizin patronunuz gerçekten anlaşması zor biri olabileceği gibi sizin ondan ne istediğinizi anlamadığı için size yardım edemiyor da olabilir. Yazımızda bu gibi durumlarda sorunları çözmek ve patronla iyi anlaşmak için izlenebilecek birkaç basit ama etkili yönteme değineceğiz.
1. Patron-çalışan ilişkileri, tıpkı diğer tüm ilişki türleri gibi, güven üzerine kuruludur. Bu güvenin sizin üstünüze düşen kısmını sağlamak için yapacağınızı söylediğiniz şeyleri belirttiğiniz zaman aralıklarında yerine getirmeniz ve patronunuzu işin genel işleyişinden her zaman haberdar etmeniz gerekir. Unutmayın, patronunuz başında bulunduğu işin her aşaması hakkında eşit derecede bilgi sahibi olmayabilir, ancak iş müşterilere ya da tedarikçilere hesap vermeye geldiğinde her konuda sonuna kadar sorumludur. Çok basit ve rutin kararlar ya da işin en ufak aşamaları hakkında patronunuzdan onay almanız gerekmese de ileride karşısına çıkabilecek önemli konulara dair onu bilgilendirmeyi asla unutmamalısınız.
2. Bir hata yaptığınızda bunu açık yüreklilikle kabul etmek ve düzeltmek için elinizden gelenin en iyisini yapmak iyi bir patron - çalışan ilişkisi açısından kritik öneme sahiptir. Profesyonel bir ilişkide yalan söylemeye, kanıtları saklamaya ya da küçük aldatmacalarla zaman kazanmaya çalışmaya yer yoktur. Üstelik hatanızı saklamaya ve kimse fark etmeden düzeltmeye çalışmak kendinizi giderek daha stresli hissetmenize, yanlış yapma ve kendi yalanlarınızın arasında kaybolma olasılığınızın artmasına neden olur.
3. İşteki başarınızın yalnızca sizin mutluluk ve huzurunuzla alakalı olmadığını unutmayın. Elbette patronunuzun her ihtiyacını siz gidermek zorunda değilsiniz, ancak imkanınız varsa onun güçlü ve zayıf yanları, patlama noktaları ve en çok önem verdiği konular hakkında sahip olduğunuz bilgiler patronla iyi geçinmek konusunda en büyük silahlarınız olacaktır. Bir iş yaparken kendi tatmininizin yanı sıra çalıştığınız bölümün ve patronunuzun bu işten nasıl etkileneceğini de hesaba katarak hareket ederseniz iş yerindeki kaygı düzeyinin azalmasına, dolayısıyla ilişkilerin daha sağlıklı ilerlemesine katkıda bulunmuş olursunuz.
4. Her insanın olumlu ve olumsuz yönleri vardır ve aslında sevdiğimiz insanlarla iyi anlaşmamızın sebebi onların olumsuz yanlarını kabul edip olumlu özelliklerine odaklanmamızdır. Patronunuz da herkes gibi bir insan olduğundan aynı taktiği onun için de, bu kez bilinçli biçimde uygulamanız aranızdaki iş ilişkisini yolunda tutmanız açısından çok önemlidir. Devamlı olarak patronunuzun olumsuz yönlerine odaklanmak ve onu bir düşman gibi görmek zaman içinde iş motivasyonunuzun ve performansınızın düşmesine neden olur. Eğer patronunuzun size değer vermesini ve bunu göstermesini istiyorsanız öncelikle kendinizi onun sizi rahatsız eden kimi yönlerine rağmen kıymetli bir insan olduğuna ikna etmelisiniz. Sadece gözünüzdeki bu küçük imaj değişimi bile patronunuzla olan ilişkinizde olumlu yönde büyük fark yaratacaktır.